TÜRK ARMATÖRLER BİRLİĞİ
Sirküler No: 13 – 06/02/2020
Konu : İş Yargılaması Hakkında Görüşler
İlgi: 27.01.2020 tarihli ve 34221550-045.02 sayılı yazınız
1. Yazınız ile iş mahkemeleri ve iş yargılamasında karşılaşılan sorunlar ile ilgili olarak Birliğimiz görüşleri talep edilmiştir. Bu çerçevede konuya ilişkin görüşlerimiz aşağıda sunulmuştur.
2. Gemi adamlarının alacaklarının “gemi alacağı” teşkil ettiğine dair düzenleme 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 1320 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenmiştir. Aynı şekilde, gemi adamı alacaklarının “deniz alacağı” teşkil ettiği ve gemi üzerinde ihtiyati haciz hakkı ile korunduğu TTK’nın 1352 nci maddesinin birinci fıkrasıyla 1353 üncü maddenin birinci fıkrasında öngörülmüştür. Diğer yandan TTK’nın 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca “TTK’da öngörülen deniz ticaretine ilişkin uyuşmazlıklar” hakkında ayrı bir mahkemenin görevlendirilmesi kabul edilmiştir. Bu hükme dayanılarak İstanbul’da 17. Asliye Ticaret ve İzmir’de 5. Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlendirilmiştir. Dolayısıyla bu düzenlemeler çerçevesinde gemi adamı alacaklarının ileri sürülmesinde hem “deniz alacağı” hem de “gemi alacağı” bakımından “deniz ticareti uyuşmazlıklarına bakmakla görevli mahkeme” münhasıran görevlidir.
3. Ne var ki, 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 46 ncı maddesinin birinci fıkrası, Türk Bayraklı gemilerde çalışan gemi adamları bakımından “iş mahkemeleri”nin görevli olacağını öngörmektedir. Yargıtay’ın farklı Daireleri tarafından verilen kararlarda bu hükmün yalnızca “Türk Bayraklı gemilerde çalışan gemi adamları” hakkında geçerli olduğu, buna karşılık yabancı bayraklı gemilerdeki gemi adamları bakımından bu kez “asliye hukuk mahkemeleri”nin görevli olacağı kabul edilmiştir.
Dolayısıyla gemi adamlarının açacakları davalar bakımından hangi mahkemenin görevli olacağı hususunda çelişen kanun hükümleri ve Yargıtay uygulamaları bulunmaktadır. İhtiyati haciz aşamasında ticaret mahkemesini, esas davada ise iş mahkemesini veya asliye hukuk mahkemesini görevli saymak, uygulamada tereddütlere ve istikrarsızlıklara sebep olmaktadır. Bu itibarla, bu önemli hususta açık hükmün kabul edilmesi ve gemi adamları ile işverenleri arasında söz konusu olabilecek her türlü dava için bir tek görevli mahkemenin belirlenmesi uygun olacaktır. TTK’nın 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca kurulan mahkemelerin denizcilikle ilgili her türlü uyuşmazlıkta uzmanlaştığı dikkate alındığında, gemi adamlarıyla ilgili davalara da münhasıran bu mahkemelerde bakılması isabetli bir çözüm olacaktır.
Bilgilerinizi arz ve rica ederim.
Saygılarımızla,
Hüseyin ÇINAR
Türk Armatörler Birliği
Genel Sekreter