Avrupa Armatörler Birliği (ECSA), Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa Komisyonu’nun deniz taşımacılığı için karbon fiyatına (ETS) ilişkin önerisinde talep ettiği önemli değişikliğe karşı çıkıyor. Meclis’in adı geçen raportörü olan muhafazakar Alman siyasetçi Peter Liese’nin bu tutumu ECSA’nın tepkisine neden oldu.
Parlamentonun iklim komitesine göre, kotaların gözetilmesinden ve ödenmesinden sorumlu olan gemi sahibi veya gemi yöneticisi değil, gemi kiralayandır.
Yaz sonunda meclise giren ve şu anda AB Parlamentosu üyeleri tarafından değerlendirilen büyük ‘Fit for 55’ enerji paketi ile yapılan çalışmalarda değişikliğin neden metne girdiği biraz belirsiz.
Sorumlu şirket tanımının değişmesini istemediğini belirtti Peter Liese.
SOTIRIS RAPTIS, GENEL SEKRETER VEKILI, ECSA
Bununla birlikte, ECSA, bu işten gerçekten kimin sorumlu olduğunun sulandırılabileceğini savunarak, kiracıyı sorumlu tutmaya karşıdır.
Tek bir gemi, AB’nin karbon kotaları için günde 1.000 Euro’dan fazla ödemek zorunda kalma riskini taşıyor.
Genel Sekreter vekili Sotiris Raptis ShippingWatch’a Sorumlu şirketin tanımının değiştirilmesini istemiyoruz” diyor.
ECSA, gerekli karbon kotalarının ödendiği geminin kiralanmasına ilişkin yapılan sözleşmede düzenlenmesi gerektiğini kabul etmektedir.
Armatörler arasında anlaşmazlık
Ekim 2021’deki bir politika makalesine göre, o zamanlar kuruluştaki görüş zaten buydu. Ancak bundan önce, Yunanistan ve İsveç’in kiralayanın sorumlu olduğu ve gerekli kotaları ödediği bir modeli desteklemesi nedeniyle ECSA’nın üye ülkeleri arasında anlaşmazlıklar yaşandı.
ShippingWatch, İsveç Armatörler Birliği’nin aynı görüşe sahip olduğunu onayladığını Ağustos ayının başında da bildirdi. STK Transport &Environment da, geminin işletmecisinin veya kiralama şirketinin “kirletici öder” ilkesini izleyerek kotaları ödemekle görevli olduğu bir model lehine konuştu.
İdari kaos korkusu
Geçen yıl Nisan ayında Avrupa Komisyonu’na gönderilen bir mektupta, Transport & Environment adlı dernek ile birlikte Avrupa Armatör Derneklerinden ikisinin karbon kotalarının ödenmesindeki sorumlulukla ilgili bir değişiklik önerdiği belirtilmiş.
“Küresel ve Avrupa filosunun en büyük kısmı, sınırlı idari kapasiteye sahip küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ’ler) aittir ve/veya onlar tarafından işletilmektedir. İsveç Armatörler Birliği, Yunan Armatörler Birliği ve Transport &Environment adlı dernek bu yılın Nisan ayında Avrupa Komisyonu’na gönderdikleri ortak bir mektupta klasik bir ETS’ye uyma konusunda bu şirketlerin idari darboğazlar yaşayabileceğinii yazdılar.
Belki de bu, AB Parlamentosu’ndaki politikacıları model değişikliği önerme konusunda etkiledi.
Diğerlerinin yanı sıra Maersk’i temsil eden Danish Shipping ise daha önce document of compliance (DOC)’ın karbon düzenlemesini yapması gerektiğini öne sürmüştü.
Ve bu değişmedi.
Kirleten ödemeli
Danish Shipping’in Güvenlik, Çevre ve Denizcilik Araştırmaları Başkanı Maria Skipper Schwenn ShippingWatch’a, “Kirletenin ödediğinden emin olmak için, kiralayanla yapılan sözleşmede bu konu açıkça belirtilmelidir” diyor.
Uygulanacak kotalar için, Uygunluk Belgesi (DOC) sahibinin yasal birim, yani örneğin armatör veya gemi yöneticisi olması gerekir. Kiralayana bırakılırsa, sorumluluk konusunda büyük bir belirsizliğe neden olabilir. Bir geminin bir yıl içinde kolaylıkla üç veya dört kiralama hakkı olabilir, bu da tek tip uygulamayı imkansız hale getirecektir” diye belirtmiştir.
Bahse konu sorumluluktaki değişiklik, Avrupa armatör birlikleri için çok önemli bir nokta olmasının da ötesindedir. Eğer sorumluluk kiracıya bırakılırsa belirsizlik önemli düzeyde artacaktır.
MARIA SKIPPER SCHWENN, GÜVENLİK, ÇEVRE VE DENİZCİLİK ARAŞTIRMALARI BAŞKANI, DANİMARKA DENİZCİLİK
Parlamentonun konuya ilişkin sunuşuna göre, iklim komitesi ayrıca karbon emisyonunun yüzde 100’ünün üçüncü bir ülke ile AB’deki bir liman arasındaki sefer için kota hesaplarının bir parçası olmasını istiyor. Avrupa Komisyonu’nun teklifinde bu oran sadece yüzde 50’dir.
Aynı zamanda, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) fosil yakıtlar üzerinde bir vergi veya tarife uygulamayı başarması halinde, AB’nin kota tekliflerini küçültebileceği öneriliyor.
Son olarak, karbon kotalarının daha önce olduğu gibi 2026’dan değil, 2025’ten itibaren başlatılması önerilmektedir.
Sonuçta, Avrupa Komisyonu’nun ‘Fit for 55’ paketinin kesin görünümü hakkında belirleyici bir söze sahip olan, belirli ülkelerin bakanları anlamına gelen AB Bakanlar Kurulu’dur. AB Parlamentosu’nun paket üzerindeki çalışmaları, 2022’ye kadar uzanması ve en kötü ihtimalle 2023’e kadar bitmemesi beklenen yasal çalışmaların bir parçasıdır.
Not: Serbest tercümedir.
Makale Kaynağı: https://shippingwatch.com/regulation/article13647950.ece
Haber Resim Kaynağı: Hinrich Bäsemann/AP/Ritzau Scanpix
19.01.2022
WhatsApp us