UNCTAD ve DNV’nin bulguları, IMO üye devletlerinin 2025 yılında orta vadeli emisyon azaltma tedbirlerini tasarlamak için yapacakları müzakerelere ışık tutacak.
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından yapılan potansiyel politika analizi, denizcilik sektörü için ton başına 150-300 dolar aralığında bir karbon vergisinin, elde edilen gelirlerin yalnızca iklim değişikliğinin etkilerine en duyarlı devletlere dağıtılması durumunda, 2050 yılında küresel ekonomik büyüme üzerinde en düşük etkiye yol açacağını gösteriyor.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) IMO için hazırladığı nihai rapora göre, IMO’nun emisyon yaşam döngüsünü (well-to-wake) dikkate alan, denizcilikte ton başına 150-300 dolar aralığında bir karbon vergisi uygulaması ve toplanan gelirin sadece gelişmekte olan küçük ada devletler ile en az gelişmiş ülkelere dağıtılması durumunda, küresel GSYİH büyümesi 2050 yılına kadar %0,08 azalacak.
Benzer bir senaryoda, ton başına 150-300 dolarlık bir karbon vergisinin gelirlerinin tüm ekonomilere yönlendirildiği varsayıldığında, küresel GSYİH 2050 yılına kadar %0,09 düşecektir.
DNV tarafından IMO için hazırlanan ön rapora göre, aynı politika seti 2050 yılına kadar en yüksek emisyon azaltımını sağlayacak politikalar arasında yer alırken, 2050 yılında denizcilik maliyet yoğunluğunu %78 artıracaktır.
Küresel GSYİH Etkisi ve Karbon Fiyatının Getirisi Üzerine Analiz
UNCTAD raporuna göre, IMO karbon fiyatı 2027-2030 yılları arasında yıllık 127 milyar dolara kadar gelir sağlayabilir. 2050 yılına kadar tüm senaryoların küresel GSYİH üzerindeki etkisi -%0.16 ile -%0.09 arasında değişmekte olup, tüm senaryolar negatif GSYİH etkisi göstermektedir. 2030 yılına kadar, sadece üç yıllık uygulamayla, IMO’nun orta vadeli önlemleri küresel GSYİH’yı %0.03 ile %0.07 arasında azaltacaktır.
DNV ve UNCTAD raporları, üye devletlerin orta vadeli emisyon azaltma önlemlerini tasarlamalarına yardımcı olmak için IMO sürecinin bir parçası olan ‘’Kapsamlı Etki Değerlendirmesi’nin’’ bir parçasıdır. DNV raporu, bu tür önlemlerin küresel denizcilik filosu üzerindeki potansiyel etkisini analiz ederken, UNCTAD devletler üzerindeki etkisini değerlendirdi.
UNCTAD, orta vadeli önlemlerin gelir dağılımının etkileri dikkate alınmadan 2050 yılında Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletler (SIDs) ve En Az Gelişmiş Ülkelerin (LDCs) ekonomilerinde en keskin GSYİH düşüşüne neden olacağını tespit etti. Bir karbon fiyatı ve yakıt standardı, LDC’ler için GSYİH’yı 2050 yılına kadar %0.4 oranında azaltırken, gelişmiş ekonomiler için bu oran %0.12 ve gelişmekte olan ülkeler için %0.22 olacaktır.
UNCTAD, 2050 yılına kadar küresel GSYİH üzerindeki etkinin sürekli olarak vergi içeren senaryolar için daha düşük olduğunu ve daha yüksek vergi fiyatına sahip senaryoların en düşük küresel GSYİH etkisine sahip olduğunu belirtti.
Marshall Adaları, MEPC81 öncesinde IMO’ya ton başına 150 dolarlık bir “well-to-wake” vergisi önerdi ve önceki ton başına 100 dolarlık teklifini revize etti.
IMO’nun yaşam döngüsü sera gazı yoğunluğu kılavuzlarına (LCA) göre, bir ton yakıt bir gemi makinesinde yakıldığında yaklaşık 3.1 ton CO2 eşdeğeri emisyon üretir. Bu, ton başına 100 dolarlık bir CO2e vergisinin, yakıt için ton başına yaklaşık 310 dolar anlamına geleceğini gösterir. IMO’nun LCA kılavuzlarında gemi yakıtı için kesin well-to-wake emisyon sayıları bulunmamaktadır.
Gelir Toplama
IMO, 2027-2030 yılları arasında well-to-wake ton başına 150-300 dolar aralığında bir vergi ile yıllık 127 milyar dolara kadar gelir toplayabilirken, 2031-2040 yılları arasında gelirler ortalama 103 milyar dolar ve 2041-2050 yılları arasında 36 milyar dolar olacaktır.
Tank-to-wake ton başına 30-120 dolarlık bir vergi, 2027-2030 yılları arasında yıllık 30 milyar dolar, 2031-2040 yılları arasında 34 milyar dolar ve 2041-2050 yılları arasında 6 milyar dolar toplayacaktır.
UNCTAD, önemli ölçüde daha düşük gelir toplayacak orta vadeli önlem önerileri için modelleme yapmamıştır.
Devletler ve Yakıt Standartları: Çin ve Diğer Ülkelerin Önerileri ve DNV’nin Filo Üzerindeki Etkileri
Yakıt Standartları ve Esneklik Mekanizmaları
Çin’in öncülüğündeki devletler, ilk aşamada yüksek well-to-wake emisyonlarına sahip yakıtların kullanılmasına izin verecek bir yakıt standardı önerdiler. Çin, Norveç, Brezilya ve BAE’nin de dahil olduğu ortak sponsorlar, bu yakıt standardı önerisine esneklik mekanizması eklemeyi desteklemekte, Avrupa ve Pasifik Adaları gibi diğer devletlerin desteklediği bağımsız ekonomik önlemler yerine, bu esneklik mekanizmasını tercih etmektedir.
DNV’nin Filo Üzerindeki Etkileri Üzerine Analiz
DNV’nin ikinci ön raporuna göre, potansiyel orta vadeli önlemler, 2050 yılına kadar denizciliğin maliyet yoğunluğunu (dolar başına ton mil) %71-%85 oranında artıracaktır. Bu oran, önlem alınmayan bir iş yapma (Business as Usual (BAU)) senaryosuyla karşılaştırıldığında, DNV’nin ilk ön raporuna göre keskin bir artış göstermektedir. DNV, biyoyakıt ve mavi yakıt hammaddeleri için arz kısıtlamalarını dikkate aldıktan sonra yakıt fiyatlarını yükseltmiştir.
Önceki raporunda, DNV, 2050 yılına kadar maliyet artışını %45-%51 arasında tahmin etmişti.
2050 yılına kadar denizcilik maliyetlerini en fazla artıracak politika senaryosu, herhangi bir vergi veya esneklik mekanizması içermeyen bir well-to-wake yakıt standardıydı (%85 artış). Öte yandan, en az maliyet artışını (71%) sağlayan senaryo, ton başına 150-300 dolarlık bir vergi ile birlikte uygulanacak bir tank-to-wake yakıt standardıydı.
DNV, vergi veya ücret uygulayan senaryoların enerji verimliliği önlemlerini ve küresel filonun hız azaltımını teşvik edeceğini, bu tür senaryoların 2030 yılında enerji kullanımını BAU (Business as usual” is a phrase is frequently used in climate change studies to warn of the dangers of not implementing changes in order to prevent the world from warming further.) senaryosuyla karşılaştırıldığında %16 oranında azaltacağını belirtti. IMO’nun iklim hedeflerine ulaşmak için, tüm politika önlemlerinin maksimum yakıt hammaddesi kullanımı, gemi içi karbon yakalama teknolojisi ve enerji verimliliği önlemlerini gerektireceğini ekledi.
Gündemdeki Öneriler
Çin ve Brezilya gibi bazı gelişmekte olan ekonomiler, vergiye karşı sert bir duruş sergileyerek, bu önlemin gelişmiş ülkelerden daha fazla ekonomik zarar vereceğini öne sürdü.
UNCTAD’ye göre, gelişmekte olan ekonomiler, gelir akışları oluşturan dört politika senaryosunun her birinde 2050 yılına kadar %0.21 oranında GSYİH düşüşü yaşayacaktır. Eğer gelir yalnızca gelişmekte olan ekonomilere, SIDs ve LDC’lere yönlendirilirse, gelişmekte olan ekonomilerdeki GSYİH büyümesi 2050’ye kadar %0.11-%0.20 oranında düşecektir.
Çoğu AB ülkesi, Japonya ve Güney Kore, yakıt standardı ile birlikte bir vergiyi desteklemektedir.
IMO üye devletleri, 2025’te hem teknik bir önlem olarak bir yakıt standardı hem de ekonomik bir önlem olarak bir GHG fiyatlandırma mekanizmasını benimsemeye karar verdiler. Her iki önlem de IMO’nun 2050 yılına kadar net sıfır hedefini ulaşmayı amaçlayan gözden geçirilmiş GHG stratejisini tamamlayacaktır.
Haber ve Resim Kaynakları: https://www.lloydslist.com/LL1149935/Exclusive-IMO-carbon-levy-at-$150-$300-would-result-in-least-GDP-impact-on-global-economy Enes Tunagur 17 July 2024
22.07.2024
WhatsApp us