Bilgi Giriş Tarihi | 06.11.2017 |
Sözleşmede olmadığı halde navlunun taşıtan yerine taşıtanın anlaşma yaptığı diğer bir armatörlük firması tarafından ödenmesi durumunda anlaşmazlıklar oluşabiliyor ….
Firma Akdeniz’de çalıştırılan iki spot tankeri adına başka bir ülkeye ait bir petrol firmasının yükünü taşımak için bir bağlantı yapılmıştır. Sonrasında aynı petrol firmasıyla 1-2 bağlantı daha yapılmış ve bu taşımalar farklı gemilerle de yapılmıştır. Ancak seferler devam ettiği halde önceki taşımalara ilişkin navlun ödemesi gerçekleşmemiştir. Taşıyan firma taşıma işlemi devam ederken ödemenin her an gerçekleşebileceği düşüncesiyle birkaç ay daha beklemiş, ancak ödeme yine gerçekleşmemiştir. Sonrasında ödemeler konusunda söz konusu firma arandığında çok enteresan bir gerçek ortaya çıkmıştır. O taşıma yaptıran petrol firması navlun ödemelerini kendi ülkesinden işbirliği yaptığı başka bir armatörlük firması aracılığıyla ödemekteymiş ve hatta o firma ile navlunların onun üzerinden ödeneceğine yönelik bir anlaşması mevcutmuş. Petrol firmasının anlaşma yaptığı armatörlük firmasının o sırada durumunun iyi olmadığı değerlendirildiğinden, taşıyan firma tarafından arbitrasyona gidilmesi kararı verilmiştir. Yaklaşık 1-2 ay süre zarfında arbitrasyonun daha başlangıcında petrol firması kendi adına hemen paraları ödemeye başlamıştır. Yani arbitrasyonun yaptırım gücü burada bir kez daha görülmüştür.
Charter Party Anlaşması petrol firması ile mi yapılmıştır?
Anlaşma petrol firması ile yapılmış olup, bu firmanın anlaşmalı olduğu armatörlük firmasının bu anlaşma ile hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Ve bu anlaşma içinde de böyle bir şeyden bahsedilmemiştir.
Yani aslında petrol firması navlunu onun anlaşmalı olduğu armatörlük firmasına ödemekte, o da taşımayı yapan firmaya ödemektedir. Gerçekleşen taşımalar için de petrol firması navlunları anlaşmalı olduğu armatörlük firmasına ödemiş ve fakat o firma parayı elinde tutarak taşımayı yapan firmaya ödemeyi gerçekleştirmemiştir. Durum ortaya çıkıp arbitrasyona gidildiğinde petrol firması borcunu doğrudan taşımayı gerçekleştiren firmaya peyderpey ödemiştir. Tabi böyle bir olay sonucunda bir takım mahkeme masrafları olmuş, avukat masrafları olmuş, geç ödeme faizleri olmuştur. Claim şu anda bu yönde devam etmektedir. Ancak miktar çok düşüktür.
Söz konusu petrol firması şu anda bağlantılarını kendisi yapmakta ve borcu karşılığı navlunu doğrudan kendisi ödemektedir.
Başka ülkelerde de bu tip durumlar ile karşılaşılmış mıdır?
Örneğin Mısır’da da bu olayın bir benzeri bir armatörlük firması tarafından yaşanmıştır. Yine KKTC’de bir İngiliz broker bu tip mukaveleler yapıp insanları dolandırabilmiş, daha sonrada Güney Kıbrıs Rum Kesimine (GKRY) kaçmıştır. Bu KKTC olayında 800.000 USD’lik bir kayıp yaşanmış, ancak 500.000 USD’si geri alınabilmiştir.
Yani taşıtan parasını brokere ödüyor, navlunu onun ödemesini istiyor, ancak anlaşma içinde bu tip bir ibare bulunmadığından taşıyan navlunun ödenmesini taşıtandan bekliyor.
Peki, ne yapmak gerekiyor?
Bu tip durumların oluşmasını engellemek için brokerlik firmaları tarafından başlangıçta mukavele içerisinde ödemenin kim tarafından ve nereye yapılması gerektiğinin belirtilmesi gerektiği söyleniyor.