Global Deniz Ateş /savaş gücü, devletlerin donanması için inşa edilen ve çeşitlilik arz eden gemilerdir. Ülkemiz tersaneleri de bilindiği üzere, bu alanda fevkalâde projeler üretmektedir. Donanma gemilerinin inşası, amacı bakımından, sivil gemilerden farklıdır. Donanma gemileri yoğun hasara dayanıklı ve bazı silah sistemleri ile donatılmaya uygun inşa edilirler.
Donanma harp gemileri kıyıya yakın bölgelerdeki savaş güçlerinin hareketlerini korur ve kara harekatına kuvvet olarak, karaya intikâlde, düşman güçlerine karşı destek sağlar ve düşmanın kıyıdan denizi kullanarak askeri güç sevkini, nakliyesini engeller ve düşmanın ticari filosuna saldırı düzenler.
L klas adı verilen gemiler /the Light Amphibious Warship “Law” gemiler, donanmaların çok maksatlı amfibi gemilerine destek icin inşâ edilmektedir.
1936’da LONDRA ‘da kabul edilen bir anlaşma ile, Naval Warfare yani deniz yüzeyinde, içinde ve deniz altında yapılan askeri harekat ve tahrikleri ,Insani HUKUK / International HUMANITARIAN LAW (IHL) kapsamında ,uluslararası genel prensipler ile düzenleyen bir hukuk ihdas edilmistir.20. yüzyılın ilk yarısında denizde savaş hukukunu tanzim eden kurallar yerleşmeye başlamıştır.1990 ‘ların başında uzmanlar ve ileri 24 ülkenin subayları toplanarak
SAN REMO, MANUEL ‘ini kaleme alarak, denizde savaş hukukunun kurallarını tespit etmişlerdir. Bu kaidelerin temel prensibi;uluslararası insan haklarını koruma prensiplerinin, karada olduğu gibi denizde de uygulanmasıdır. Amaç, siviller ile savaşanları ayırmak ve insani koruma sağlamaktır.
Daha önceleri 1949 Genova konvansiyonu denizlerdeki savaşta yaralı ve hasta naklinin teminini düzenleyen 1907 tarihli HAGUE X .konvansiyonunun yerini almıştır.
1977 tarihli Protokol I ise, sivillere,sivil nüfusa ,sivil nesnelere yönelik koruma zorunluluğunu getirmiştir. 1987-1994 arasında 24 ülkeden, üst rütbeli subayın SAN REMO İNSAN HAKLARI ENSTİTÜSÜNDE toplanarak uluslararası hukukta 1949 konvansiyonu ile1977 protokolünü birleştiren San Remo Manuel’ ini ihdas etmesi , son yüzyılda gelişen durumları dikkate alarak tanzim edilen nizamname ve bir hukuki kodifikasyon hareketidir.
1907′ de HAGUE KONVANSİYON’ları ile kaideler konulmaya çalışılmış ancak bu kuralların bir kısmı iki dünya savaşında da uygulanmamış, ihlal edilmiştir.
Bu 8 tane konvansiyon denizde savaş hukukunun değişik yönlerini hüküm altına almıştır. Denizaltına döşenen mayınlar, konvansiyon no VIII, donanma güçlerinin bombardımanı Konvansiyon no IX, Hasara uğrayan gemideki hasta ve yaralı personelin nakli Konvansiyon no X, ticari gemilerin savaştaki statüsü ve ticari gemilerin savaş gemisine dönüştürülmesi Konvansiyon no VI ve VII,ESİR ALINANLARIN HAKLARI Konvansiyon no XI ve XII (hiç yürürlüğe girmemiştir.) ve Neutral / Tarafsız güçlerin hakları ve görevleri Konvansiyon no XIII’dir.
TEKNOLOJIK gemi inşa ve savaş endüstrisindeki diğer gelişmeler 2.Dünya Savaşı sırasında bu anlaşmaların yetersizliğini ortaya koymuştur.
1936 LONDRA ANLAŞMASI denizaltıların da aynen su yüzeyindeki gemilerin kurallarına tabi olacağını hüküm altina almış ancak 2.Dünya Savaşında, tarafsız gemilere ve Denizaltılara, ticari ve hastane gemilerine torpido saldırıları olmuştur.
1949′ da Genova konvansiyonu, yaralı ve hasta gemi personelinin naklini düzenleyerek, 1907 Hague konvansiyonu X. numarayı değiştirmiştir.
1987 ile1994 arasinda San REMO da yapılan toplantılar sonucunda, bağlayıcı olmayan ancak etkili kurallar konularak uluslararası alanda kara savaşlarında , insan haklarına uygulanan prensiplerin Donanma/ deniz savaşlarında da tatbikine dair kurallar kaideler belirlenmiştir.
SAN REMO KAİDELERİ; hal yegane Referans doküman olarak, denizdeki savaşlarda devletlerin uyması gereken kurallar hukuku nizamıdır.
Şimdilerde ülkeler deniz harp gemilerine yatırım yapmakta ve daha az sayıda ancak daha özellikli, güçlü donanma savaş gemileri inşaa etmektedirler.
Donanma gemileri, devriye gemilerinden, denizaltılara kadar nükleer başlıklı füze taşıyan denizaltılardan, hava aracı taşıyan gemiler vbg çok kapsamlıdır.
Patrol boats/ devriye botları gemileri, nispeten küçük donanma gemileridir. Sahil savunma, sınır koruma göçmen önleme, arama ve kurtarma görevi yaparlar.
Halâ Tonaj olarak Donanma gücünde Dünya sıralaması ilk 10 şöyledir;
ABD, RUSYA, ÇİN, JAPONYA, İNGİLTERE, FRANSA HİNDİSTAN, G.KORE, İTALYA, TAİWAN.
Devletlerin, tarihte,harp durumunda ticari gemileri savaş gemisine dönüştürdükleri olmuştur. (Örneğin BKZ.,Osmanlı ‘da Italyan Konsolosluk Mahkemesinin kararı ,Çatmalar deniz kazaları” Armatörler Birliği yayını 7.Cilt” )
Roddam vs Messicano davasında , İtalyan devletinin Messicano gemisini, zaruret sebebiyle,savaş halinde harp malzemesi taşımak üzere görevlendirdiği geminin ,devlet gemisi hukuki statüsü aldığı ve İngiliz Krallık devleti tarafından, devlet gemilerinin dokunulmazlığı kapsamında müttefik addedilerek,kazada hukuki imtiyaz uygulandığına dair bir MAHKEME KARARIDIR.
Bizim Ticaret Kanunumuz’da sivil ticari gemiler ile savaş gemilerinin ortak tabi olduğu bir hüküm vardır.ÇATMA VE KURTARMA ve deniz alacaklarına karşı sorumluluğun sınırlandırılması, hükümleri ve bunun dışında harp gemileri mutlak dokunulmazlığa sahiptir.
Türk Ticaret Kanunu 931 / 2. maddesi ticaret gemisini tarif etmiştir. “Suda ekonomik menfaat sağlama amacına tahsis edilen veya fiilen böyle bir amaç için kullanılan her gemi, kimin tarafından ve kimin adına veya hesabına kullanılırsa kullanılsın, ticaret gemisi sayılır. Ticaret Kanunumuzun 935.maddesi 2/ b fıkrası geregince; Çatma ve Kurtarma ve deniz alacaklarına karşı sorumluluğun sınırlanması ve donatanın gemi adamlarının kusurundan doğan sorumluluğuna ilişkin hükumler, Devlet gemilerine, donanmaya bağlı harp gemilerine ve de yardımcı gemilere de uygulanır.
Devletin hükümranlık hak ve kudretini temsil ettiği kabul edilen savaş gemileri mutlak dokunulmazlığa sahiptir. Uluslararası hukukun savaş gemilerine tanıdığı bu hak, bu gemilerin kıyı devletinin kara sularındaki hukuk düzenine uymama yetkisi vermez.
Av.Alev Elif Beller
TAB Hukuk Danışmanı
08.08.2022
WhatsApp us