Dekarbonizasyon yani küresel ekonomiyi oluşturan üretim,ulaşım ve dolaşım faaliyetlerinde atmosfere yayılan, karbondioksit Co2 ve Metan CH4 ve diğerlerinin azaltılması ve nihayetinde sıfırlanması için Denizcilik sektörüne getirilen kurallar ve yaptırımlardır. Bu konuda Türk Armatörler Birliğinin teknik çalışma ve bilgilendirmesi ve özellikle başkanımız Sayın Cihan Ergenç’in bu konudaki yoğun derin bilgi ve uyarıları, sektörel projeksiyonları, öngörüleri görsel ve yazılı basında yer almış ve almaya devam etmektedir.
Uluslararası Denizciliğin önde gelen Klas kuruluşları yöneticilerinin, örneğin BV Marine offshore başkan yardımcısının yabancı basındaki beyanatları denizcilik kuruluşlarının ve kurumlarının teknik düzenlemelerin yanısıra, hukuki düzenlenmeler yaparak, bu değişime hazır olma yönünde kararlı bir tutum izledikleri; ve Clydebank deklarasyonunun Glasgow iklim zirvesinde 22 hükümetin imzası ile düşük ve nihayetinde sıfır karbon teknolojisine geçileceğini beyan ettiklerini izlemekteyiz.
Malum olduğu üzere son yıllarda Fuel/ yakıtlar hakkında çok ileri gelişmeler, teknikler ortaya çıkmıştır. LNG yani sıvılastırılmış doğal gaz, nükleer hidrojen, amonyak, methanol, sentetik yakıtlar, yenilenebilir enerji kaynakları, bio yakıtlar, rüzgar, güneş ve sair yakıt kirliliğini ve yakıt tüketimini azaltmak için uygulanacak yöntemler üzerinde çalışılmaktadır. Gemilerin yavaş seyri dahil olmak üzere diğer teknik ve operasyonel stratejiler ile yakıt tüketimini azaltmak için gövde ve pervane için yeni tür dizaynlar üzerinde projeler üretilmektedir. İklim Zirvesinde zengin ve gelişmekte olan ülkeler arasında bu geçiş sürecinde farklılıklar yaşanacağı, IMO ULUSLARARSI DENIZCILIK TESKILATI’nın anahtar rol oynayacağı anlaşılmıştır. International Chamber of Shipping genel sekreteri, denizciliğin iklim düzenini teminde büyük öncü olacağını basında beyan etmiştir. Bu konuda global regulasyonlara ihtiyaç duyulacağı ve 2050 yılına kadar 1.65 trilyon dolar harcanacağı tahmin edilmektedir. Gemi inşaacılar, tersaneler ve finansörler meselenin önemli aktörleridir.Diğer taraftan Shell, Rotterdam Limanı ve diğerleri için bir plan hazırlamakta, liman içerisinde hidroijen networku kurmak ve yakındaki bir offshore rüzgar çiftliğinden üretilecek hidrojen enerjisini limana aktarmayı planlamaktadır. IMO, 2021 yılı içerisinde ilk regulasyon/kuralları belirlemiştir. Esasen Temmuz 2011 de onaylanmış olan Marpol Konvansiyonu Denizcilikte enerji verimliliğini sağlamak için ihdas edilen kurallara dair bir konvansiyondur. IMO’nun yeni projelerini Avrupa Birliği fonlamaktadır. Örneğin, Norveç Green Voyage 2050 projesi ve IMO Republic of Korea GHG Smart projesi gibi, 2011’de yeni inşa edilecek gemilerin enerji verimliliğine uygun inşaası benimsenmiştir. IMO’nun EBRD ve Dünya Bankası ile birlikte FIN-Smart ve IMO Singapore Next GEN projeleri ve IMO Germany Asia Maritime Transport Emissions Project , bu kapsamda gerekli fonları almıştır. Avrupa Birliğinin hukuki çerçevesi ise şöyledir; Regulasyonlar EU 2015/757 MRV Denizcilik Regulasyonu, bu kural 2016/ 2072 sayılı değişikliķ ile yeniden düzenlenmiştir ve EU 2016/ 2071 kuralı ile birlikte değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır. EU 2016/1927 ve 2016/1928 sayılı kuralları halen yürürlüktedir. Avrupa Birliğinin bu hukuki düzenlemelerini yorumlamak Avrupa Birliği Adalet divanı tarafından yapılmaktadır.
Denizcilik öylesine uluslararası bir faaliyetdir ki, Avrupa Birliği, kurallarının yerleşmesi,uygulanması için, dünyada 5 bölgede Denizcilik Teknoloji Kooperasyon merkezleri kurmuş ve 10 milyon Euro’yu enerji verimliliği projesine ayırmıştır. Bu merkezler Afrika, Asya, Karayipler, Latin Amerika ve Pasifik’tedir. Bu merkezler aracılığıyla ülkeler teknik yardım temin ederek,düşük karbon teknolojilerini ve operasyonları, daha az gelişmiş ülkelere kazandırılması amaçlanmaktadır. MRV shipping regulasyon kapsamında, gemilere uygulanacak cezai yaptırımlar için Avrupa Limanlarında başlanan yaptırımlarda, EEA limanları belirlenmiştir. Uğrak Liman tabiri altında Avrupa Birliği üyesi ülkelerin yargı yetkisi altındaki bütün limanlarda gemilerin izlenmesi, CO2 salınımı ölçümü yapılması hüküm altına alınmıştır. Uğrak Limanı önemli bir hukuki konsept terimdir. Örneğin elverişsiz hava şartları sebebiyle veya acil yardım ve tehlike anında sığınma limanı olarak uğranılan liman girişi, uğrak limanı değildir. Başlangıç ve varış noktası olarak tahmil ve tahliye limanları ve yolcu alma ve tahliye limanları uğrak limanı sayılmaktadır. Sadece yakıt alma, tedarik işlemi veya personel ayrılması, kuru havuza giriş veya gemiye ve/veya teçhizata dair tamir için limana giriş Uğrak Liman kabul edilmemekte, şimdilik cezai yaptırımdan muaf tutulmaktadır. Zaman içerisinde uygulamanın işleyişinde ortaya çıkacak meseleler kaçınılmazdır. Acaba denizciliğin; gemiler,yakıtlar bağlamında, iklim meselesinde ileri sürüldüğü gibi yüksek oranda bir sorumluluğu var mıdır? Avrupa birliğinin ölçümlerine göre denizcilik global kirliliğin % 2.5 ini oluşturmakta ve 940 milyon ton karbondioksit salınımından sorumludur. Avrupa Birliğinin belirlediği kurallar MRV Rules (Monitering Reporting and Verification/Takip,İzleme,Raporlama, Doğrulama), 5000 gross ton üzeri gemileri (yük ve yolcu) 1 Ocak 2018′ den itibaren EEA ( European Economic Area/Avrupa Ekonomik Bölgesi)’da takip, denetleme ve raporlama, CO2 emisyonlarını takip etme ve raporlamadır. 14 Temmuz 20021’de Avrupa Komisyonu,Avrupa Parlementosu ve ilgili konseyi hukuki düzenlemeler yapmıştır ve iklim hedeflerine ulaşmayı ve IMO’nun faaliyetlerini gözden geçirmeyi planlamaktadır. 2023’den itibaren bu uygulamalar için hazırlık çalışması ve teatiler yapılacaktır.
Avukat Alev Elif Beller
24.12.2021
WhatsApp us