Futuristik bir yaklaşımla, insansız sevk ve idare edilen gemiler çağı bir gün görülebilir. Bir hukukçu olarak, Mısır uygarlığında başlayıp, Yunan, Frigya ve Avrupa’nın yüzlerce yıllık tarihinde, deniz ticaret gemilerinin yarattığı ‘’Deniz hukukunun tüm kuralları değişir mi?’’ sorusu akla gelmektedir. MS 138-161 yılları arasında büyük hükümdar Antonius’un, bir deniz kazasını takiben, batık gemi meselesinde bir ihtilaf sırasında; “I am indeed Lord of the World but the Law is the Lord of the sea. This matter must be decided by the maritime law of the Rhodians.’’ yani “Ben dünyanın lorduyum ancak denizlerin lordu, denizlerin kanunudur” demiştir.
Deniz hukuku, yani ‘’private international law’’, uluslararası deniz özel hukuku, böylesine tarihten gelen çok derin ve geniş kapsamlı bir hukuktur. Şimdi dünyada başdöndüren teknolojik gelişmeler, trendler ve popüler hale gelen yenilikler, Denizcilik Endüstrisi’ne de adapte edilmektedir. Akıllı gemi ve otonom makine teknolojisi kulanımı ile inşaa edilecek olan Mega/dev gemiler, ileri türde yeni materyallerin üretimi ve bunların gemi yapımında kullanılması, (methanol) motorlar, akıllı robotlar ve kendiliğinden tahrik/ ateşleme sistemlerinde geliştirilen yenilikler, büyük data bilgi sistemleri ve yüksek hassasiyette algılama sistemlerinin gemilere adapte edilmesi vbg. herkesin takip ettiği teknolojik ilerlemelerin, denizlerde faaliyeti kolaylaştıracağı son 10 yıldır bilinmektedir. Bu konunun ülkemizde de, şirketler ve mühendisler tarafından takip edilmekte olduğu , Türk Armatörler Birliği’nin düzenlediği konferans/ work shop faaliyetlerinde bilgilendirilmiştir.
Bir diğer taraftan ise, Denizcilik endüstrisine bazı güçlükler yüklenmektedir. Çevresel regülasyonlar, karbon salınımına dair ağır yaptırım kuralları, emniyet güvenlik riskleri ve artan maliyetler. Nitekim; dünyanın çevresel kirliliğine %2 oranında katkısı olan Denizcilik sektörüne yaptırımlar, yakıt; Sülfür kuralları ile 2020 yılında uygulanmaya başlanmıştır. Denizcilik şirketlerini ve deniz araçlarının üretimini, inşaasını etkileyen bazı teknolojik gelişmeleri sıralarken, bunların hukuki ve idari yansımaları da olacağını beklemekteyiz. Bu yaptırımların bazı bayrak devleti gemilerini diğerlerinden fazla mı etkileyeceği henüz tam bilinmemektedir. Teknolojideki ilerlemeler ile ortaya çıkan Denizcilik Endüstrisinin yeni trendleri ile, daha dayanıklı materyallerden mesela yüksek oranda güçlendirilmiş fiber plastikten, Mega gemiler inşaa edilerek, Deniz trafiğini ve karbon emisyon miktarını azaltmak ve yeşil çevreci yakıtlar ve yeni ateşleme sistemleri ile çalışan ve çok büyük miktarda yükler taşıyan gemileri akıllı sistemler ile donatarak dünyanın limanları arasında yüzlerce geminin yüklerinin dağılımını temin etmek hedeflenmektedir.
Gemilerin hızını azaltarak, yük taşıma kapasitesinin artacağı, smart fleet operation, filonun akıllı cihazlarla yönetimi yoluyla operasyonel stratejilerin planlandığından bahsedilmektedir.
Sensör teknolojileri ile manuel işleri ortadan kaldırmak amaçlanmaktadır. Mesela gemi üzerindeki ekipmanın muayenesi gibi. Kablosuz muhaberat kullanarak tüm makineleri sensörlere bağlamak, yükleme, istifleme, tahliye hatta yangın söndürmek dahi endüstriyel robotlar tarafından yapılabilmektedir.
Gemiyi sevk ve idare etmeyi, insan hayatı kurtarmayı, tehlikeyi önden analiz etmeyi, tüm kayıtları takip etmeyi başaran robot otomasyon sistemleri ile, denizlerde gemilerde, insan gücünün asgariye indirilmesi hedeflenmektedir.
Bu gelişmeler doğrultusunda, uluslararası deniz özel hukukunun ve deniz iş hukukunun akıbeti şimdilik meçhuldür.
Avukat Alev Elif Beller
26.09.2022
WhatsApp us